Gölyaka Havacılık Festivali ve Festivalin Havacılığa Kattığı Sinerji
Öncelikle festivale geçmeden bu festivalin neden yapılması gerektiğinden bahsetmek isterim. Biliyorsunuz sportif havacılık ve insanların hobi olarak ilgilendiği model uçak,multikopter,model helikopter gibi hava araçlarının belirli bir yönetmeliği,eğitim materyali bulunmamaktadır. THK ne kadar bu tarz alanları değerlendirip kitle oluşturmak istese de bazı konularda baskı yaparak insanları hobilerinden, sportif havacılık faaliyetlerinden uzaklaştırmaktadır. Gölyaka Havacılık Festivali‘nin en güzel ve birleştirici yanı ise branş ayırt etmeden tüm havacılık branşlarını bir arada toplamasıdır. İnsanlar model uçağını uçururken eline çayını alıp paramotorcuları ziyaret edebilmekte, hatta birbirlerini eğitim konusunda destekleyecek çalışmalara ön ayak olabilmektedir. Bir de havacılığın içinde kendine bir şekilde yer edinen insanların ego mevzusu var. Yine festival alanında birlik ve beraberliğin kattığı sinerji ile insanlar bunu bir kenara bırakıp yardımlaşmaya, tecrübelerini birbiriyle paylaşmaya açık olmaktadır.Kısaca havacılıkta insanların birbirleriyle aynı ortamda bulunabileceği çok az alan olduğunu düşünüyorum. En büyük eksiğimiz birşeyleri başarabileceğimize inanmamak ve birlik beraberlik. Festivalin böyle bir ortamda geçeceğini söylesek eminim ya herkes gülerdi ya da kayda değer olmayacağını düşündü ama başardık…
Festivalin ilk gününde herkes çadırlarını ve düzenini ayarlamakla meşgul iken, etrafı merak edenler ise hava araçlarını alıp çevreyi keşfe çıkarak aslında ilk günden alanın ortaya çıkaracağı sinerjinin farkına varmaktaydı. İlk gün daha çok keşif ve deneme uçuşları ile, eksiklerin tamamlanması ile geçti. Organizasyon ekibi olarak ilk gün ağırlıklı olarak festivalin simülasyonunu kafamızda yaparak misafirlerimizin ve pilotların taleplerini hızlıca çözme noktasına ağırlık verdik.
İkinci gün Gölyaka’nın tertemiz havasında uyanarak kahvaltı yapıldı. Ardından branş takım liderleri güvenlik ve kullanılacak alan konusunda yaptıkları brifing ile etkinliklerin kazasız bir şekilde tamamlanmasına ön ayak oldu.
Yamaç paraşütü pilotları son hazırlıklarını yaparak take off alanına çıkmak üzere hazırlandı ve tabii ki bu süre diliminde organizasyon ekibi tarafından pilot,misafir ve basın isimlikleri dağıtılarak festival moduna girildi.
Pilotlar take off alanına çıkmak için servislere binerken, model uçak, multikopter ve model helikopter pilotları da son hazırlıklarını yaparak kendilerine tahsis edilen ve gerçekten rahat bir uçuş deneyimi yaşayacakları alana geçtiler.
Genel olarak internetten gördüğümüz, Avrupada hava parklarında yapılan festivallerde kullanılan o 50cc ve üzeri modelleri görünce, festivalin ne kadar renkli olacağını tahmin etmenin zor olmayacağını düşündüm.
Ve yavaş yavaş modelciler uçuşlarına başlarken, paramotor uçuşları çoktan başlamış, şanlı Türk bayrağımızı dalgalandırarak bizi gururlandırmaktaydı.
Festivalin en yoğun kullanılan, sadece benim tahminim 60 defa iniş-kalkış gerçekleştiren microlight gökyüzüyle buluşmaya başlayarak alana renk kattı. Lütfi Yüzüak ve değerli eşi Sevgi Yüzüak’ın festivale destekleri gerçekten çok önemliydi.
Festival başladığı andan itibaren neredeyse sadece öğle yemeği için yere inen, enerjisi hiç bitmeyen “Forum Trabzon” paramotoru tebrik etmek lazım.
Tabi bu arada sadece 09.30-12.30 arası 6 servis aracıyla tepeye çıkarttığımız yaklaşık 86 yamaç paraşütü pilotu, Alim hocanın koordinesinde uçuşlarına devam etti ve havada çok güzel görüntüler oluşturdular.
Ve işte en güzel fotoğraflardan biri. Çoğu kişinin aynı anda zor görebileceği balon ve paramotor…
Festivalin diğer renkli ama ilginç aktivitelerinden biri de Erdinç Köroğlu, Mehmet Karadaş ve Çağdaş Türkmen’in atlayışlarıydı. Lütfi Yüzüak’ın microlightı ile yaptıkları uçuşlarla izleyenler farklı tecrübelere sahip oldular. Onlar mutlu oldukça organizasyon ekibi olarak bizde mutlu olduk.Ayrıca canlı olarak hiç görme fırsatı yakalayamadığım wingsuiti görmüş oldum.
Yelken kanat pilotları da gökyüzünde süzülerek uçuşlarını yaparken tüm misafirlerin dikkatle izlemesi kayda değerdi. Eminim yere indiklerinde soru yağmuruna tutulmuşlardır.
Keyfi yerinde bir yelken kanat ekibi dinlenme ve sohbet modunda yakalanmış 🙂
Festivale kayıt yaptırdıktan sonra merakla beklediğimiz goat planörün uçuşu keyifle izlendi. El emeği bu hava aracını hava da görmek ve bunda Türk havacıların işçiliğinin olduğunu bilmek mutluluk vericiydi.Selim Bey ve ekibine teşekkür ederiz.
Ve büyük cesaret örneği gösterip, emeğini,yıllarını, zamanını bu işe ayıran Vural Çelik’e teşekkür ederek, gerçekten “%100 YERLİ ÜRETİM” olan deneysel gyrokoptere ayrı bir parantez açmak istiyorum. Gyrokopterin limitleri hakkında teknik bilgi alabilecek zamanım olmasa da Vural Çelik ile ayaküstü sohbet etme fırsatı buldum. Bu deneysel gyrokopteri yaklaşık 6-7 sene emekle yaptığını fakat şuanda 15000-2000 bir bütçeyle 2 ayda üretim yapabileceğini öğrendim. Keşke olmadık şeylere değilde bu tarz deneysel süreçten geçecek hava araçlarının yapılabileceği bir fabrikamız olsa. Buradan tekrar Vural Çelik ve onu destekleyen ekibini kutluyorum. Biz gençler olarak Vecihi Hürkuş’a yapılan ayıbı unutmadığımız ve unutamayacağımız için bu tür girişimleri kesinlikle destekliyoruz.
Yakıtı yettiğince Piper Cup’ı uçuran ve bölge halkının, sivil bir uçağında inişini görmesini sağlayan ve enerjisiyle bizi destekleyen Uğur İçbak’a teşekkür ediyoruz.Kendisinin Facebook profilinde yazdığı gönderi aslında ülkemiz havacılığının durumunu özetliyor. Hiçbir sansüre uğramadan paylaşıyorum.
“İstanbul’da el emeği ile yapılan Goat glider dağdan atlıyor ve piste iniyor,bir tarafta experimental gyrokopter diğer tarafta ,yamaç paraşütleri,paramotorlar,model uçak ve helikopterler uçuyor. Ultralight Goat glideri pistte çekerek havalandırıyor.
Ben Piper Cub ile havacı dostlarımı uçuruyorum.Müthiş bir doğada ağaçların arasında çadırlar kuruluyor,ateş yakılıyor devasa sıcak hava balonu uçuruluyor.Havacı dostlar buluşuyor ve tüm bunlar Türkiye”de oluyor :). “
Festival fotoğraflardan da gördüğünüz üzere çok renkli geçti. Bizler Gölyaka Havacılık Festivali’nin tam da böyle bir ortamda geçmesini temenni ettik ve bu konuda çok mutluyuz. Umarım sadece tek tür hava aracı yerine, bu şekilde tüm branşların toplanıp harmanlandığı festivaller yapılmaya devam eder.
Festivale katılan misafirler ve pilotların görüşleri alınarak bir sonraki festival için geri bildirimler almak istedik ve neredeyse hepsiyle festivalin son günü ve sonrası görüştük. İlk kez yapıldığı için mutlaka eksikler olsa da, gerçekleştirilen bu festivalin sinerjisi ile eksiksiz festivaller yapılabileceğini düşünüyorum.
Ve bu güzel etkinlikte arka planda olup tüm gayretini ortaya koyan, festivalin tüm gidişatını kontrol edip problemleri anında gideren, neredeyse misafirlerle tek tek ilgilenen bir ekipten bahsetmek istiyorum. Hepsinin bu pastada büyük payı olmakla birlikte belki de isimleri bilinmiyor ama eminim misafirlerin, onların gayretleri sebebiyle tek tek teşekkür etmesi onlar için yeterli oluyor. İşte bizim aradığımız ekip ruhu.
Bizi her konuda motive eden Hava Sporları As Başkanı Alper Kıvanç
Organizasyon ekibi
Mert Öksüzoğlu
Yusuf Aksoy
Taner Tülümen
Ahmet Özkaya
Serdar Akkılıç
Mehmet Kurnaz
Yamaç paraşütü uçuşlarının gönüllü olarak koordinasyonun üstelenen Alim Yıldırım
Yerel yönetim ekibi
Kaymakam Murat Şener ve Belediye Başkanı Bekir Akbulut
Kaymakamlık görev yapan Ramazan Bey, Fatih Bey ve Erdem Bey’e, kaymakamlık sosyal hizmetler biriminden Arif Bey ve daha burada adını saymadığım tüm gönüllü arkadaşlara, katılımcılar ve misafirler adına TEŞEKKÜR EDERİM.
Son olarak sizi festivalin ambiansını en güzel anlatan videolardan biriyle baş başa bırakıyorum.
SAĞLICAKLA KALIN…