2023 Kader Mızrağı
Bu yıl nedense kitap kurdu oldum çıktım. Hoşuma giden her kitabı alıp düzenli okuyorum. Genellikle kişisel gelişim ve tarihi kitap ağırlıklı, kendime göre bir kütüphanem var.Ara sıra elinize alsanızda kitap okuma alışkanlığı edinmek gerekiyor.Ben de okuduğum kitapların genel içeriğiyle ilgili sizleri bilgilendirmek istiyorum. Öncelikle bir D&R veya kırtasiyeye gittiğinizde sırf popüler diye hoşunuza gitmeyecek türde kitaplar almaktan kaçınmalısınız. Kitapların kişiyi günlük yaşadığı sıkıntılar ve stresin içinden alıp farklı bir dünyaya götürdüğünü, sonradan bunun farkına varmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Şimdi çok merak ederek aldığım M.Selçuk Bakan’ın “2023 Kader Mızrağı” kitabından bahsedeceğim.
Oldukça ilgi çekici bir kapağa sahip kitabın ön yüzünde yazan “Hepsi hayal, hepsi gerçek” sloganının biraz kafa karıştığını söyleyebilirim. Kitap biraz tarihi biraz da politik konular ağırlıklı olarak kendini farklı bir kategoride tutuyor.
M.S. 39’da Kudüs’ten başlayıp Mayıs 2023’te Suudi Arabistan’da sona eren bir roman. Kitabın içeriğiyle ve bölümleriyle ilgili bilgi verecek olursam;
• Hz. İsa dönemi ve çarmıha gerilmesi sonrası yaşananlar
• Kader mızrağının ortaya çıkması
• Kader mızrağının imparatorluklar tarafından benimsenmesi, özel askeri birliklerle aranması ve mızrağa ulaşan kişinin dünyaya hükmedeceği anlayışının tüm dünyada bilinmesi
• Kutsal emanetler tarikatının(bence gerçek anlamda tapınak şövalyeleri tarikatı) mızrağı bulup saklaması
• Roma İmparatoru Justinyen dönemi ve bazı isyanlar
• İsrail’in Suriye sınırlarına kadar topraklarını genişletip dünyaya hükmetmesi ve baskı altına alması
• Genelkurmayın gizli bir projeyle Atatürk’ün DNA’sını kullanarak klonlaması
• 2018-2020 yıllarında Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını yerli üretimlerle karşılaması ve dışa bağımlılığının azaltılması
• Hükümetin Atatürk’ün klonlanması projesine tepkisi
• MİT tarafından kutsal kader mızrağının Ayasofya’nın dehlizlerinde bulunması
• Atatürk’ün kutsal kader mızrağının gücüyle dünyaya hükmetme isteği
bölümlerinden oluşmaktadır.
Dünya tarihinde kutsal kader mızrağı olarak geçmese de kutsal kase olarak geçen bir objeden bahsedildiğini biliyorum.İmparator Büyük Konstantin’in annesi Helena, 326 yılında Kudüs’e haç ziyaretinde bulunuyor. Amacı ise kutsal emanetleri bulmak. Helena’nın Kudüs’te olduğu dönemde çeşitli kazılar yapılıyor ve bazı emanetler ele geçiriliyor. Bu emanetlerin bugün Çemberlitaş’ın altında yer alan gizli odalarda saklandığına inanılmaktadır. Belki de bugün bu odada hiçbir şey bulunmamaktadır. 4. Haçlı Seferi sırasında şehrin düşeceğini anlayan Bizanslılar, emanetleri buradan çıkarıp emniyetli başka bir yere saklamış olabilir. Çünkü Haçlılar da emanetlerin Çemberlitaş’ın altında saklandığını biliyordu ve şehri alınca ilk baktıkları yerlerden biri de burası olmuştu. Daha sonra şehir kurtulunca, kutsal emanetler ve Kutsal Kase Ayasofya’ya gizlice götürülerek güvenli yerlerine yerleştirilmiştir.
Kutsal Kase, Hristiyan mitolojisinde Hz. İsa’nın son akşam yemeğinde kullandığı ve ölümünden sonra Arimatealı Yusuf’un, onun kanını koyduğuna inanılan kadeh. Bu kavram, 1180-1240 yılları arasında yazılan kitaplarda ortaya çıkmış. İlginç olan, yüzlerce yıl konunun hiç ele alınmaması ve bu dönemlerde aniden popüler olması. Bu yıllar, Haçlı Savaşları’nın var gücüyle devam ettiği ve Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın en güçlü zamanlarını yaşadığı dönem.
Ayrıca kitabın sonuna güzel bir dünya savaşı eklenip film yapılabilir diye düşünüyorum. Kitabı okurken zaten film izliyor hissi veriyor. Tabi bunu senaryoları eline yüzüne bulaştıran yönetmenlerimize bir tavsiye olarak sunmuyorum(*bkz Fetih 1453).
Bu arada kitap tanıtım videosunu da izlemenizi tavsiye ediyorum.
Kitabı satın almak isterseniz buradan gerçekleştirebilirsiniz. Tabi ki ekonomik düşünüp farklı kitap sitelerinizi gezmenizi tavsiye ederim.
Görüşmek üzere, esen kalın…
